30 Kasım 2019

Âyet-i kerîmelerde bildirilen “Allah ve Rasûlü’nün önüne geçmemek, Peygamber sesinin üstüne ses yükseltmemek” gibi edepler, aynı zamanda Efendimiz’e nasıl tâbî olmamız gerektiğinin de bir telkînidir. Yani bir mü’min, herhangi bir hususta nebevî bir tâlimat varken, bunu göz ardı ederek kendi görüş ve kanaatini asla ön plâna çıkarmamalıdır. Kendi arzu ve menfaatine uymasa bile, Allah ve Rasûlü’nün emirlerinde daima rahmet, hikmet, bereket ve hayır olduğuna inanıp ona göre hareket etmelidir.