30 Ağustos 2016

Mânevî olgunluk yolunda mesâfe alabilmek; sadece kitap okumak veya sohbet dinlemekle değil, okuyup dinlediklerinden kendine âdeta bir reçete çıkarıp onun gerektirdiği istikâmette yaşamak ve Allah yolunda hizmet etmekle mümkündür.

Tasavvufî seyr u sülûk, kāl/söz değil, hâldir. Allah dostlarının ahlâk ve hâllerinden nasip alabilmektir. Lâfızda takılıp kalanlar ve işi fesahat ve belâğat dolu sözlerden ibâret sayanlar, aldanmışlardır.

Yûnus Emre Hazretleri, tasavvufun bir makam-mevkî ve şekil işi değil, bir gönül işi olduğunu sehl-i mümtenî üslûbuyla ne güzel ifade eder:

Dervişlik dedikleri hırka ile taç değil,

Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil!

Dervişlik olaydı tâc ile hırka,

Biz dahî alırdık otuza kırka!