Bir nîmete eriştiğinde, bütün nîmetlerin asıl sahibine yönelerek;
“‒Bu, Rabbimin lûtfundandır, çok şükür Rabbim nasîb etti…” diyene, Cenâb-ı Hak -gerek bu dünyada, gerekse âhirette- lûtuf ve ihsanlarını artırdıkça artırır.
Bunun aksine nâil olduğu nîmet ve muvaffakıyetleri nefsine mâl ederek;
“‒Ben kendi bilgi ve becerimle, güç ve kuvvetimle, akıl ve zekâmla kazandım.” deyip Rabbini unutan ve şükürsüzlük edene ise o nîmet elinden çıkıncaya kadar Cenâb-ı Hak buğzeder.