25 Ocak 2017

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e ganimetlerin beşte biri gelirdi, dilese gayet zengin bir hayat sürebilirdi. Fakat O, fakr’ı ve zâhidâne bir hayatı, gönüllü olarak tercih eder, kifâyet miktarıyla yetinir, geriye kalanı infâk eder, böylece “ağniyâ-i şâkirîn”e, yani “şükreden zenginlere” örnek olurdu. Evinde sudan başka hiçbir şeyin olmadığı zamanlarda da rızâ ve şükür hâliyle “fukarâ-i sâbirîn”e, yani “sabır ehli fakirler”e fiilî bir kıstas, yani canlı bir örnek olurdu.