25 Eylül 2016

Şeyh Sâdî-i Şîrâzî, kâinattaki ilâhî rahmet tecellîlerini tefekküre davet eder:

“Hak Teâlâ; senin gözün, burnun, dimağın ve ağzın zevk alsın diye topraktan renkler, kokular, çiçekler ve yiyecekler halk etmiştir.

(Yine sana ikram olarak) çekirdekten hurma ağacı, hurma ağacından hurma yemişi, arıdan bal meydana getirmiştir.

Senin için, dikenin içinden gül, ceylanın karnından misk, topraktan altın, kuru daldan taze yaprak vücûda getirdi.

Göz ve kaşlarını kendi kudret eliyle çizdi.

O, Kâdir’dir, işte kullarını naz ve nîmet içinde böyle besler.

Öyleyse (buna mukâbil) senin de -yalnız dil ile değil, bütün âzân ile- cân u gönülden ve sürekli O’na şükretmen gerekmez mi?”