24 Kasım 2015

Dünyevî ihtiraslarla yorulan, fânî istikbâl endişesiyle bunalan gönüller için, şu tespit ne kadar da mânidar:

“Âlem yaratıldığından beri, hiçbir kuş, komşusundan daha fazla yuva yapmaya uğraşmadı; hiçbir tilki saklanacak tek bir kovuğum var diye kendini harap etmedi; hiçbir sincap, bir değil de iki kış yetecek kadar ceviz biriktiremediği için endişeden ölmedi ve hiçbir köpek yaşlılık yılları için birikmiş kemiği olmadığını dert ederek uykusuz kalmadı.”

Hiç kimse için istisnâsı olmayan ecel alarmıyla er-geç sona erecek dünya hayatını biraz daha müreffeh hâle getirebilmek için, onca stres ve hırsla çabalayıp da ebedî hayatı unutmak; onu mâmur edecek yerde acı bir azâba dönüştürmek, ne hazin bir aldanıştır!