23 Mayıs 2018

Nasıl ki huşû üzere kılınan makbul bir namaz, kulu hayâsızlık ve kötülükten alıkoyarsa, hakkıyla tutulan bir oruç da günahlara karşı bir siper-i sâikadır, koruyucu bir zırh hükmündedir. Nitekim orucun farz kılındığını bildiren Bakara Sûresi’nin 183. âyetinde; “لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ” buyrularak oruçtan maksadın; “takvâ”ya ermek, günahlardan titizlikle sakınmak olduğu beyân edilmektedir.

Şayet tuttuğumuz oruç, bizde bir takvâ hassâsiyeti meydana getirmiyorsa, vaziyetimizi gözden geçirmeliyiz. Nerede hatâ yaptığımıza bakmalıyız. Orucun feyz ve rûhâniyetini zedeleyen kusurlarımızın telâfisine yönelmeliyiz. Orucun zâhirî şartlarına ilâveten, takvâ cihetine de dikkat etmeliyiz ki, o oruç bizim için Cehennem’e kalkan olsun.