20 Temmuz 2017

Tasavvufun en mühim gâyelerinden biri, kulun enâniyetini bertaraf ederek ona hiçliğini idrâk ettirmektir. Bu hususta Mûsâ Efendi -rahmetullâhi aleyh- şöyle buyururdu:

“Cenâb-ı Hakk’ın, bir kuluna en büyük nîmetlerinden biri, o kuluna aczini bildirmesidir. Bu mâneviyat yolunda kazandığım belki de en büyük nîmet, hatâlarımı görmem oldu. Rabbime karşı müflisliğimi idrâk ettim. Böylece kimsenin hatâsını görmeye ve onunla uğraşmaya tâkatim kalmadı. Hamd olsun, bütün bunların şükrü içindeyim…”