20 Şubat 2017

Topyekûn kâinat, ilâhî kudret akışlarının muhteşem ölçüleri ve hassas bir hesap içinde devam ederken, âlemin en üstün varlığı ve ziyneti olan insanın hesapsız, gelişigüzel ve nefsâniyetine mağlûb olarak hareket etmesine yol var mıdır?

Âyet-i kerîmelerde buyrulur:

“Bizim sizi boş yere, bir oyun ve eğlence olarak yarattığımızı ve sizin bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sandınız?” (el-Mü’minûn, 115)

“İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?” (el-Kıyâme, 36)