18 Mart 2018

Çanakkale Harbi’nde Binbaşı Lütfi Bey:

“Yetiş yâ Muhammed! Kitabın elden gidiyor!” diye feryâd ediyordu.

Rus işgalinin yaşandığı zor günlerde Şâir İbrahim Cûdî Bey:

يَا سَيِّدَ الْوَرٰى! قُمْ. قَدْ قَامَتِ الْقِيٰمَة

“Kalk ey Âlemlerin Efendisi! Kıyâmet kopmaktadır!..” diye feryâd ediyordu.

Bugün de bir yangın yerini andıran İslâm âlemi, o zor günleri hatırlatan çalkantılı bir dönemden geçiyor. Hâmîsiz kalan ümmet-i Muhammed, âdeta diri diri ateş çukurlarına atılan Ashâb-ı Uhdûd misali, ateş çemberlerine sıkışmış durumda.

Bugün bilhassa Suriye’de yaşanan cinayetler karşısında bizler ümmet için ne kadar feryat hâlindeyiz? Arş’a dayanan mazlum kardeşlerimizin feryatlarına ne kadar ses ve gönül verebiliyoruz? Onlar için ne kadar kalbî ve fiilî duâlar edebiliyoruz?..