17 Aralık 2017

Bugün her tarafta mânevî yangınlar var. Alevler içinde mahvolan evlâtlar var, zavallı insanlar var, nesiller var. Onların yardımına koşmak lâzım.

Böyle bir manzara karşısında bir müslüman yardımı bırakıp “benim artık istirahat vaktim geldi” diyerek bir kenara çekilebilir mi? Yoksa vicdanının ve îmânının muktezâsı olarak gücü nisbetinde fedakârlıkta bulunması mı beklenir?

Ashâb-ı kirâm dâimâ bu idrâk içindeydi. Dünyanın dört bir yanına bu şuurla hiç durmadan koştu. Ya bizler?..