17 Ağustos 2015

Kâmil insanın eşyâ ile münâsebeti, bir geminin deniz ile olan münâsebeti gibi olmalıdır. Deniz, gemiye istinaddır. Lâkin geminin içine su girerse onu batırır, bir lokma gibi yutar. Ama gemi, suyu içine almazsa onun üzerinde yol alır, varmak istediği hedefe vâsıl olur. Bu durumda su, hem nîmet, hem de âfet olabilecek bir imtihandır. İdrak sahipleri onu nîmet olarak kullanır; bu idrakten uzak olanlar ise âfetlerin girdabında boğulur. Yani nefsânî arzularına râm olanlar, altı delinmiş gemi gibidir. Hayatın hangi girdabında helâk olacakları meçhuldür.