Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş olan Efendimiz’in yüreğinde âdeta bir mahşer kaynardı. O’nun rahmet dergâhı gönlünde dâimâ;
* Hidâyet mahrumlarını ebedî kurtuluşa kavuşturmanın derdi vardı. Bir gönül kazanabilme, bir kişiyi daha ebedî felâketten kurtarabilme heyecanı vardı.
* Hidâyetle şereflenmiş, fakat henüz takvâ derinliğine erişememiş müslümanları irşâd etme gayreti vardı.
* Düşmanlıkları kardeşliğe dönüştürme, gönüller arasında yıkılmaz muhabbet köprüleri inşâ edebilme gâyesi vardı.
* Zâlimlerin zulümlerine engel olma, mazlumlara imdat etme, hakkı tutup kaldırma dâvâsı vardı.
* Dertlilerin derdine derman olabilme azmi vardı. Özellikle de ümmetinin garipleri, kimsesizleri, hastaları ve yoksullarına kol-kanat germe mes’ûliyeti vardı. Gözü yaşlı masumlar, çaresiz yaşlılar, himâyesiz dullar, sahipsiz yetimler, çile ve ıztıraplar altında inleyen kanadı kırıklara bir tesellî kaynağı olma cehdi vardı…