Gerçek bir îman, ilâhî takdir gereği başa gelen sıkıntılara karşı şikâyeti unutmayı, dâimâ Rabbine sığınmayı gerekli kılar. Bu itibarla mü’min, bir musîbetle karşılaştığında, bunun bir imtihan olduğu telâkkîsi içinde bulunur; kendini keder ve ümitsizlik girdabına bırakmaz. Bilâkis ne kadar büyük bir musîbetle imtihan edilirse edilsin;
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
“Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!” diyerek gönül huzurunu korumasını bilir.