Madde-mânâ dengesinin mânâ aleyhinde bozulduğu, îman muhabbetinde hızlı erimelerin ve ruhlarda derin kırılmaların yaşandığı günümüzde dünyevî menfaatler uğruna nice mü’minler arasına dargınlık, kırgınlık ve soğukluk girmekte; cehâlet, bencillik ve duygusuzluklar neticesinde, İslâm kardeşliği zaafa uğratılmaktadır.
Hâlbuki en büyük örneğimiz ve rehberimiz olan Peygamber Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- mü’minlerin birbirlerini nefislerine tercih ederek samimî bir muhabbet iklîmi tesis etmelerini emretmektedir.
Fakat bu muhabbet de, kuru bir dâvâdan ibâret değildir. Kardeşinin derdiyle dertlenip sıkıntısını paylaşmadan, kusurlarını affedip fedâkârlık ve ferâgat göstermeden, gerçek mânâda muhabbetten söz edilemez.