14 Ekim 2017

Bizler, cemaatten hiçbir zaman mahrum kalmamak için merkezlere büyük câmiler inşâ eden, bununla da yetinmeyip mahalle aralarına küçük küçük mescitler yaptıran ve îman celâdetiyle fethettiği diyarlara çil çil kubbeler serpen bir “ordu millet”in torunlarıyız. Bugün o câmi ve mescitleri cemaatsizlik sebebiyle tenha ve ıssız bırakırsak, yarın kıyâmet günü ecdâdımızın yüzüne nasıl bakabiliriz? Mahşer günü Allah Rasûlü’nün şefaatini dilerken O’nun bu mühim sünnetini ihmâlimiz sebebiyle sitem ve serzenişlerine muhatap olursak, hâlimiz nice olur?..