Mü’min, mahlûkâtın en şereflisi olan “insan” olarak yaratılmanın şükrânesi sadedinde Allâh’ın bütün mahlûkuna karşı şefkat, merhamet, mülâyemet ve rikkatle muâmele etmelidir.
Nitekim asr-ı saâdette fakir bir köle, günlük nafakası olan üç ekmeği aç bir köpekle paylaşıyordu. Bu davranışıyla âdeta;
“–O hayvanı yaratan da, beni yaratan da aynı Allah. Beni insan yarattığına göre demek ki onu bana zimmetli kıldı…” diyordu.