13 Aralık 2016

Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmelerde; “Sabır ve namazla Allah’tan yardım dileyin” buyuruyor. (el-Bakara, 45, 153)

Yine namazın her rekâtında bize Fâtiha Sûresi’ni okutturuyor. Fâtiha’da bugün bilhassa üzerinde düşünmemiz gereken;

اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَ اِيَّاكَ نَسْتَعِينُ

“Ancak Sana kulluk eder ve ancak Sen’den yardım dileriz.” (el-Fâtiha, 5) âyetidir.

Zira bu âyette bizim ferdî değil, beraberce, yani cemaat hâlinde Allâh’a kulluğumuza dikkat çekilmektedir. Toplum olarak ilâhî emir ve yasaklara riâyetimiz ne durumdaysa, Allâh’ın yardımına da o nisbette nâil olabileceğimiz beyân edilmektedir.

O hâlde umûmî belâ ve musîbetlerin çoğaldığı zamanlarda topluca kendimizi hesaba çekip hatâ ve kusurlarımızın telâfîsine yönelmemiz elzemdir. Başımıza büyük felâket ve bâdireler gelmemesi için, hep beraber tevbe ve istiğfâra yönelip, Allâh’ın emir ve yasaklarına daha çok îtinâ göstermemiz zaruridir. Bol bol sadaka ve infaklarla garipleri, yetimleri, kimsesizleri, mazlumları sevindirmemiz şarttır. Zira Allâh’ın nusret, inâyet ve rahmetine nâiliyet bunlara bağlıdır.