11 Ağustos 2016

Allâh’ı ve O’nun sevdiklerini sevmek kadar, O’nun sevmediklerinden kalben uzaklaşmak da îmânın bir sıhhat şartıdır. Hakka ve hayra duyulan muhabbet nisbetinde onun zıddı olan bâtıl ve şerre nefret ve muhâlefet hissi taşımamak, îmandaki zaaf ve kusurun bir göstergesidir. Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Her kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir ve Allah için vermekten uzak durursa (yani imkânlarını haram yoluna sermâye etmekten sakınırsa) îmânını kemâle erdirmiş olur.” (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 60)