10 Aralık 2017

Günümüzde maalesef birtakım câhil kimselerde; “Ben filân zâtın eteğine yapışırım, o beni âhirette kurtarır…” şeklinde bir telâkkî mevcuttur. Hâlbuki eteğine yapışılacak o zâtın dahî son nefeste îman selâmetiyle gidebilme hususunda hiçbir garantisi yoktur. Levh-i Mahfûz’a bakıp onu okuyacak makâma erdikten sonra bile nefsine mağlûp olup ebedî hüsrâna uğrayan Bel’am bin Bâûrâ’nın hâlini hiçbir zaman unutmamak gerekir. Yani kul, hangi makamda olursa olsun, kendi âkıbetini bile tâyinden âcizdir; dâimâ Rabbinin lûtfuna muhtaçtır.

Bu sebeple ebedî kurtuluş için kulluk vazifelerine gayret edip Allâh’ın rahmetine sığınmak yerine sadece fânîlere güvenmek, büyük bir aldanıştır.