07 Haziran 2014 Cumartesi

Kur’ân-ı Kerîm, bir fânînin eseri değil, Kâinâtın Hâlıkı’nın kullarını dünya ve âhiret saâdetine erdirmek için lûtfettiği hidâyet rehberidir. Bu yüzden Kur’ân-ı Kerîm’den lâyıkıyla istifâde için Mushaf-ı Şerîf’in kapağı, hürmet, tâzim ve edep duygularıyla açılmalı, onu insanlara Rahmân olan Cenâb-ı Hakk’ın öğrettiği şuuruyla ve âdeta yeni nâzil oluyormuşçasına bir şevk ve iştiyakla okunmalıdır. Zira Kurʼân-ı Kerîm, Hâlıkʼın kuluna gönderdiği bir mektuptur.