07 Ekim 2017

Yakın tarihimizde, İslâm kültüründen gelen kelimeler dışlanarak maalesef lisanımıza karşı büyük bir cinâyet işlenmiştir. Bu da güya dili sadeleştirme ve anlaşılır hâle getirme bahaneleriyle yapılmıştır. Hâlbuki en câhil insanın dahî bildiği “hayat” kelimesinin yerine “yaşam”; “imkân ve ihtimal” kelimelerinin yerine “olanak ve olasılık” gibi kaba, sert ve köksüz kelimeler konulmaya çalışılmıştır.

Buradaki maksadın; İslâm kültüründen, Kur’ân ikliminden gelen kelimeleri dilden ayıklayıp onların mânevî tesirini taşımayan ruhsuz kelimeleri getirerek insanımızın zihin ve gönül dünyasını dînî hakîkatleri idrakten biraz daha uzaklaştırmak olduğu âşikârdır.

Ayrıca “ıslahat, inkılâb, ihtilâl” gibi farklı mânâ inceliklerine sahip kelimelerinin karşılığı olarak sadece “devrim” kelimesi getirilmiştir. Böylece mefhumların mânâ incelikleri yok edilerek derin İslâmî tefekkürün önü kesilmiş ve dil kasden fakirleştirilmiştir.