07 Aralık 2019

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Andolsun ki, sizden Allâh’a ve âhiret gününe kavuşmayı uman ve Allâh’ı çok zikredenler için Rasûlullah’ta üsve-i hasene (en mükemmel bir örnek) vardır.” (el-Ahzâb, 21)

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, 14 asır evvelinden kıyamete kadar gelecek bütün insanlara mükemmel bir örnektir.

Cenâb-ı Hak, O’nu insan topluluğu içinde acziyet bakımından en altta bulunan yetim çocukluktan başlatmıştır. Daha doğmadan babası, 6 yaşındayken annesi, 8 yaşındayken dedesi ve daha sonra uzun müddet himâyesi altında kaldığı amcası vefat etmiş; yeğâne dayanak, barınak ve sığınağı Cenâb-ı Hak olmuştur.

İctimâî bakımdan çobanlık, ticarî hayat, aile reisliği, neticede ise kudret ve salâhiyet bakımından en üst mevkîler olan kumandanlık, devlet başkanlığı ve peygamberliğe kadar yükseltilmiş, beşerî kademelerin bütün merhalelerinden geçirilmiştir.

Yine insanoğlunun başına gelebilecek acı-tatlı her hâdisenin bir benzeri O’nun başından da geçmiştir ki, O her hâlükârda sergilediği güzel ahlâkıyla bütün insanlığa mükemmel bir emsal teşkil edebilsin. Hayatın acı-tatlı sürprizleriyle karşılaşanlar ve beşerî kademelerin herhangi bir noktasında bulunanlar, O’nun mükemmel davranışlarını kendilerine örnek alıp istîdatları nisbetinde hayatlarına tatbik edebilsinler.

Velhâsıl Cenâb-ı Hak O’nu, kıyamete kadar gelecek bütün ümmetine bir “üsve-i hasene”, yani “en güzel bir örnek şahsiyet” olarak hediye etmiştir.