06 Şubat 2019

Gerçek mâhiyetiyle tevbe ve istiğfar, derûnî bir pişmanlık, acziyetin îtirâfı ve Cenâb-ı Hakk’a sığınma olması sebebiyle, Allâh’a yakın bir kul olabilmenin en tesirli vâsıtasıdır. Kalbin mânevî kirlerden arınmasına vesîle olduğu gibi, kulun Rabbiyle arasındaki gaflet perdelerini kalkmasına, dolayısıyla Allah Teâlâ’nın rızâ ve muhabbetine de vesîle olur. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır:

“Şüphesiz Allah, çok tevbe eden ve çok temizlenenleri sever.” (el-Bakara, 222)