05 Mart 2017

İslâm, toplum hayatında fakir ile zengin arasındaki husûmet ve hasedi bertaraf etmek, dengeyi muhâfaza ve muhabbeti temin için; maldan cömertliğin asgarîsi olan “zekât”ı farz kılmıştır. İslâm kardeşliğini daha ileri bir seviyede gerçekleştirmek ve her mü’mini “ganî bir gönle sahip kılmak” için vicdânî bir mecbûriyet olan “infâk”ı teşvik etmiş ve onu da “îsâr” ile, yani kendisi de muhtaç olduğu hâlde din kardeşini kendine tercih edebilme fazîletiyle zirveleştirmiştir.

Zira dînin gâyesi, Allâh’ın birliğini tasdikten sonra; zarif, derin, rakik, hassas, diğergâm ve fedakâr insanlar yetiştirmek sûretiyle, toplumlarda huzuru hâkim kılmaktır.