03 Aralık 2014

Mevlânâ Hazretleri’nin dergâhındaki bir sohbet esnâsında, sarhoşun biri çıkagelir. Dervişler onu inciterek dışarı çıkarmak isterler. Hazret-i Mevlânâ, o sarhoşun hakîkati aramak için dergâha sığınan bir insan olduğunu düşünerek onu incitenlere hitâben;

“–Şarabı o içmiş, fakat siz sarhoş olmuşsunuz!” îkâzında bulunur.

Tasavvufî üslûp; günâha olan nefreti günahkâra taşırmamayı ve günahkâra öfkelenmek yerine acımayı gerektirir. Îman nîmetinden mahrumlara veya nefsânî zaaflara kapılmış olanlara, yılanların soğuk ve zehir saçan diliyle değil, rahmet lisânıyla yaklaşarak evvelâ gönüllerini fethetmek îcâb eder.