02 Haziran 2020

Bütün müslümanlar kardeştir. Şeytanın ateşten yaratıldığını, dolayısıyla topraktan yaratılmış olan Âdem’den üstün olduğunu iddiâ etmesiyle başlayan ırkçılık ise, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz tarafından kesin bir dille yasaklanmıştır. Vedâ Hutbesi, bunun şâheser bir vesîkasıdır.

Dînî duyguların zayıflayıp cehâletin ortalığı kapladığı zamanlarda ise maalesef ırk asabiyeti, din asabiyetinin önüne geçebiliyor. Irkçılığın yegâne freni, İslâm’dır. İslâm, bütün mü’minleri -hangi ırktan olursa olsun- kardeş îlân etmiştir. Esas kardeşlik de îman kardeşliğidir, gönül kardeşliğidir. Bu kardeşlik yoksa, biyolojik kardeşliğin de bir faydası yoktur.

Nitekim Hazret-i Âdem’in iki oğlu Hâbil ile Kābil de biyolojik bakımdan kardeş idiler. Fakat kalp dünyaları çok farklıydı. Kābil, nefsânî ihtiraslar ve kıskançlığa kapılarak kâtil oldu. Hâbil ise haksız yere bir cana kıymaktansa mazlûmen maktul olmayı tercih eden bir fazîlet kahramanı oldu.