Sahâbe-i kirâm, on dört asır evvelinin şartları ve imkânlarıyla, yalınayak çölleri aşarak tebliğ için gittikleri kralların huzurunda, cellâtların nefesini enselerinde hissederek, Atlas Okyanusuʼndan Çinʼe uzanan bir fütûhâtın en büyük hamlesini gerçekleştirdiler.
Bir düşünelim:
Bizim gelişmiş ulaşım ve haberleşme imkânlarımıza sahip olsalardı, günümüzün maddî kuvvetlerine kavuşsalardı, zaten ufuklar kadar geniş olan hizmet heyecanlarını nasıl da kanatlandırırlardı.