01 Eylül 2017

Hak dostu Mevlânâ Hazretleri, kurbanın derûnî şartlarından habersiz şekilde sırf zâhir plânında takılıp kalanları şöyle îkaz buyurur:

“Sakın ola ki keçinin gölgesini kurban etmeye kalkışma!..”

Zira kurban edilen hayvanın eti, kemiği, gölge varlıktır; aslolan, onun ifâde ettiği mânâdır, yani gönüldeki Allah için fedakârlık hissiyâtıdır.

Unutmayalım ki maldan ve candan fedakârlığın zirvesine ulaşan Hazret-i İbrahim -aleyhisselâm-ʼın Cenâb-ı Hakʼla dostluğu neticesinde bize kurban nîmeti ihsân edildi. Bizden de, yapacağımız fedakârlıklarla o dostluğa nâil olmamız beklenmektedir.

İşte kurbanda gönül, bu mânâların farkında olmalıdır. Nitekim âyet-i kerîmede buyrulur:

“Onların ne etleri ne de kanları Allâh’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvânız ulaşır…” (el-Hacc, 37)